10 Şubat 2021 Çarşamba

Gaspıralı İsmail Bey'in Türk Dünyasında Yenileşme Çabalarına Bir Örnek: Âlem-i Sıbyân Dergisi

Bu yazımda Akartürk Karahan'ın kaleminden çıkmış, ilk basımı Kasım 2020'de gerçekleşmiş olan Gaspıralı İsmail Bey'in Türk Dünyasında Yenileşme Çabalarına Bir Örnek: Âlem-i Sıbyân Dergisi adlı kitaptan bahsedeceğim.


Akartürk Karahan, 1906'dan 1915'e kadar haftalık olarak yayınlanan Âlem-i Sıbyân dergisinden günümüze kalanları derlemiştir. Âlem-i Sıbyân Dergisi, Rusya'da çıkan ilk Türkçe çocuk dergisidir ve bugün elimizde 1911-1912 yıllarına ait sayıları bulunmaktadır. Yazar, elindeki kaynaklarla bu kıymetli dergiyi incelemiş ve de içeriğini bizlere sunmuştur.

Kitabın ilk başlarında bu dergiyi çıkaran İsmail Gaspıralı'yı, onun düşünce yapısını, yeni usül eğitim sistemini tanıyoruz. İsmail Gaspıralı, çocukları ve gençleri çağdaş bireyler yapmayı, aynı zamanda onlara Türklük bilinci kazandırmayı gaye edinmiştir. İçeriği fazlaca geniş yelpazeli olan dergisinde de çocuklar için eğitici her şeyi yazar kadrosuyla beraber sunmuştur.

Mesela, "Çocuklara Öğütler" adlı bölümde kısa hikayelerle yalan söylemenin yanlış olduğu, ilim ve terbiye gibi konular anlatılmıştır. Bir çocuğa bir şeyi aşılamak istiyorsak onu doğrudan söylemek pek etki etmez. Çocuklar, yetişkinler gibi düz bakmazlar. Bu yüzden onları hikayelerle etkileyip istenen düşünceleri aşılamak daha kolay ve etkilidir. Gaspıralı da bunun farkında olarak dergide bolca hikaye sunmuştur.

Çocuklara medeniyeti çok güzel ve doğru noktalarla anlatan şu cümleleri sizlerle paylaşmak istiyorum:

"Medeni insanın tılsımı elindeki kalemi ve kağıdıdır. Medeni insanın baş vazifesi okumak ve mutlaka yazmak. Elinde bu iki silah oldu mu hiçbir dakikasını boş geçirmeyerek çalışmak, gözü önünde bılunan mahlukat hazinesinden daima servet ve baylık [zenginlik] çıkarmak, faydalanmak. Daha büyük vazifesi her işin başında düşünmek ve ölçmektir. Medeni insan bir iş tuttuğu ve yapacağı vakit kendi kendine bir defa "Ne için böyle yapıyorum?" diye sorar."

Bu kıymetli sözlerin yanı sıra atasözleri de eşlik ediyor dergiye. Bilmeceler sorulması ve çocukların mektup yollayarak cevaplar vermesi de şahane bir etkinlik. Doğru cevap veren çocukların ismi dergide yer alıyor. Ayrıca çocuklar için oyunlar önerilmesi ve anlatılması da onları ders dışı aktivitelerde de yararlı oyunlar oynamaya teşvik ediyor. Tek başına oynanacak oyunlar, arkadaşlarla oynanacak oyunlar derken birçok güzel oyun öneriliyor.

548 sayfadan oluşan bu kitapta o dönemin çocuklarının nasıl eğitildiğine şahit oldum ve söyleyebileceğim şey şu ki, müthiş bir özen ve bilinç söz konusu. O dönemin çocukları adına çok mutlu oldum çünkü zihinlerini harikulade bir şekilde çalıştırmışlar ve gerçekten de çağdaş, kültürlü bireyler olmaya hazırlanmışlar. Bunu sağlayan, çocuklara kıymet veren ve yeniliklere öncü olan İsmail Gaspıralı ile de onur duydum. Çok idealist bir insan. Aynı zamanda, bizleri bu yıllar önceki dergiyle tanıştıran Aktürk Karahan'a da çok teşekkür ediyorum. Özenle, emekle uğraştığı bariz olan bu kitap birçok kişiye ışık olacak.

Kitabı herkese, bilhassa da eğitimcilere öneriyor ve yazara başarılarının devamını diliyorum. 

Esen kalın.

                                                     Aleyna Uluç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder