25 Kasım 2020 Çarşamba

Taçlandıran Hastalık

Ne çok ihtiyacımız var inanmaya, umut etmeye, ben de yapabilirim demeye değil mi? Bunu bize aşılayan bazen kendimiz oluruz, bazen bir yakınımız, bazen gözlemleyip de gördüklerimiz, bazen ise okuduğumuz bir kitap...

Bu yazımda Meral Kurtipek'in kaleminden çıkmış, ilk basımı Kutlu Yayınevi'nde Aralık 2019'da gerçekleşmiş olan Taçlandıran Hastalık'tan bahsedeceğim.

Meral Kurtipek, ilk kitabı Taçlandıran Hastalık'ta kendi hayat öyküsünü kaleme almış ve hastalık süreciyle beraber hafızlık hayalini nasıl gerçekleştirdiğini anlatmıştır. Şimdilerde ikinci kitabını hazırlamakta olan yazar, bu kitabıyla okuyanlara umut ve ilham olmuştur.

Yazar, çocukken fark edilen yürüme bozukluğu sonucunda hastaneye götürülüyor ve o günden sonra engel olarak görülen bir hastalıkla yaşamaya başlıyor: Kas erimesi. Tekerlekli sandalye kullanmaya başlıyor ve okulu, meslek sahibi olma hayalleri suya düşüyor fakat insan hangi koşulun ona ne getireceğini o anda bilemez. Kim bilebilirdi telefon üzerinden çalışarak hafız olacak olan ilk kişi olacağını ve bu başarısıyla televizyona çıkıp bir kitap kaleme alacağını?

Bu kitap, okuyan herkesin umudunu güçlendirecek ve bundan sonraki hayatında ilham olacak bir eser. 

"Ah sabır, nasıl da diri tutuyor insanı. Adeta başlı başına bir okul gibi eğitiyor, sabrettikçe güçlü kılıyor."

"Şöyle de bir incelik var ki içinde bulunduğunuz işe şartlanmak sizin başarı yolundaki adımlarınızı hızlandırıyor."

Kitabı okurken bu güzel duyguların yanında içimi burkan ve beni sinirlendiren bir husus vardı. Hayatın gerçeği olan bir şey: Acımasız insanlar. Yazarın hastalığının çocukken fark edildiğini başta belirtmiştik fakat bu fark etme anında olmuyor ve yazar okula gittiği dönemde yürümekte zorluk çekiyor, merdivenleri rahatça çıkamıyor. Bunu gözlemleyen eş dost da aileye uyarıda bulunuyor fakat nasıl? "Sizin çocuk özürlü gibi yürüyor." denilirek... Özürlü kelimesinin artık lügatlarımızdan çıkarılması gerekiyor. Bu kadar sığ, bu kadar kaba üslupları aklı ve vicdanı olan hiçbir insana yakıştıramıyorum. Bu durumda da gördüğünüz üzere asıl engel kişiliklerdedir.

Kitabın vermek istediği ana mesajın ötesinde yazarın anlatımından da bahsetmek istiyorum. İlk kitabı olmasına karşın gayet profesyonel ve akıcıydı. Tam bir kitapkurdu olması da kalemine yansımış. İkinci kitabının içeriği ne bilmiyorum ama onu da merak ediyorum. 

Kitabın şu güzel cümleleriyle yazımı noktalıyor ve sizlere hayallerinize, kendinize engel koymadığınız bir hayat diliyorum. Esen kalın.

"Asıl engel kalptedir. Oradaki zincirleri kırdıktan sonra aşamayacağınız engel yoktur. İstidadına göre herkesin yapabileceği bir şeyler vardır."

                                                              Aleyna Uluç

                                                              Halkalı - 2020

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder