Bu yazımda Tuğba Karakuzu'nun kaleminden çıkmış, ilk basımı Kutlu Yayınevi'nde Mart 2020'de gerçekleşmiş olan Gümüş Şehir adlı kitaptan bahsedeceğim.
Öncelikle kitabın ismini ve kapağını ele almak istiyorum. Yazar, kitabın ana mekanı Gümüşhane olduğu için Gümüş Şehir hitabını seçmiştir. Bu isim, kitabın içinde karakterimiz Tevfik tarafından sıkça dile getirilmektedir. Güzel bir isim seçimi olduğunu düşünüyorum. Kapağa gelirsek eğer gerçekten çok beğendiğimi söylemeliyim. Büyüleyici görünüyor.
Romanımız eski zamanların naifliği ile başlayıp sonrasında günümüze taşınıyor. Mektuplarla başlayan ve hepimizi büyüleyen bir aşktan acılara doğru usul usul sürüklenirken aşk, vicdan ve pişmanlıklar haylice sorgulanıyor. Yapılan bir hatanın nelere gebe olabileceğini, insanı nasıl buhranlara sürükleyeceğini görüyoruz aslında.
Kitapla ilgili en sevdiğim husus geçmiş ve gelecek arasında mekik dokuyarak okuyucuyu meraklandırması oldu. Bir sayfada geçmişteki Tevfik ve Betül'ü okurken bir sonraki sayfada geleceği okuyup "Acaba neler oldu böyle?" diyorsunuz ve merak içinde çeviriyorsunuz sayfaları.
Yazarın anlatım diline gelirsek gayet akıcı ve güzeldi. Özellikle de mektup kısımları çok hoştu.
"Güzel Betül,
Mektubunu aldığımdan beri adını sayıklıyorum. Yüz kere, bin kere Betül diyorum. Betül, Betül, Betül... Ne güzel bir isim. Betül saf, temiz demektir. Senin gibi, seni anlatan bir ismin varmış meğer. Bana bir dahaki mektubunu kısa tutma. Bırak cümlelerin kötü olsun, önemli değil. Ben yazdığın her kelimeye dokunuyorum. Elinin değdiği her harfin, cümlenin kötü olması mümkün mü?"
Kitabın son sayfalarındaki anlatım dili özellikle daha da hoşuma gitti. Konağın tasvirleri ve Barbaros ile Yıldız'ın kardeşliği canlı bir dille aktarılmış. Mekan, karakterler, duygular... Her şey zihnimin içinde canlılıkla belirdi.
Kitabın bir diğer sevdiğim yanı ise elbette ki verdiği mesaj oldu. İhanet konusunu meşrulaştırmak yerine insanın kalbini irinlerle doldurup hayatını zehrettiğini göstermesi takdir etmemi sağladı. Bu gibi yapıtların çoğalmasını isterim. İnsanların kötülüğü normalleştirilmesi korkunç bir durum çünkü.
Gümüş Şehir ile ilgili olumsuz yorum yapabileceğim tek şey Barbaros ve Elif'in aşkının aşırı hızlı gelişmesi oldu. Sanki oldu bittiye getirildi her şey. Kitap için çok önemli bir olay sayılmaz ama yine de dikkatimi çekmedi değil. Bunun dışında her şey güzel ve olması gereken şekildeydi. Bu başarılı eser için yazarı kutluyor ve yazarlık hayatını hep sürdürmesini diliyorum.
Esen kalın.
Aleyna Uluç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder