Bu söyleşimde 2019'da Tarihi Okumanın Farklı Yolları, Yeni Dünya Düzeni'ne Açılan Kapı Bop Projesi ve 2020'de Ata Türklerden Atatürk'e ve Mısır'ın Türk Firavunları'nı ve 2021'de Horus'tan Günümüze Illimunati ve Yeni Dünya Düzeni adlı kitaplarını Kutlu Yayınevi'nden çıkarmış olan Veli Metin Türkoğlu'nu konuk edeceğim.
1965 Mersin doğumluyum. 1985 – 2000 yılları arasında okur, 2001 yılında yazar oldum. Yazar olacağım hiç aklıma gelmezdi. Okuduklarımın kafamda oluşturduğu soruların peşine düşünce yazarlık kendiliğinden geldi.
2-) En son okuduğunuz kitabın adı nedir? Ne anlatıyor? Niçin okuma gereksinimi duydunuz?
En son okuduğum kitabın adı ULU HAN ATA... Aslen Türk olan Memluk tarihçisi Aybek ed-Devedari'nin 1336'da yazılan bu kitap Türklerin ilk babasının yani Türk ırkına mensup ilk kişi olan Ulu Ay Ata’nın ve ilk Türk kadını ve annesi Ulu Ay Ana’nın (Hz. Âdem ile Havva'nın) yaradılışını anlatmaktadır. Kitabın orijinalinin geçmişi 736 yılına kadar gitmektedir. Bu kitabı okuma gereği hissettim çünkü kayıp olan orijinli Orhun Yazıtlarının yazıldığı dönemlere tarihlenen bir kitabın varlığı, Türklerin sadece taşlara değil kağıtlara da yazı yazdığını göstermektedir. Ayrıca; Türklerin ilk ata dediği ULU AY ATA'nın yaradılış şekli Hz. Âdem'le aynı. Günümüz dinlerinde de aynı yaradılış şeklinin geçmesi ve "Ay"ın (Hilal'in) halen Müslümanlığın sembolü olarak kullanılması, yaradılıştan beri var olan ve devam eden tek bir dinin var olduğunu göstermekte. Kitabın detaylarından, Ulu Ay Ata ve Hz. Âdem'in aynı kişi olduğu anlaşılıyor. Bu durumda; biz bir ırka değil bütün insanlığa (Ademoğullarına) Türk demiş oluyoruz.
3-) Bu kitapta en beğenmediğiniz kısım ne oldu?
Kitabın en beğendiğim kısmı tamamı... Beğenmediğim kısmı ise Aybek ed-Devedari'nin orijinal kitaptaki mitolojik bölümleri, abartılı bulunur ve inandırıcılığını kaybeder korkusuyla yazmamış olması...
4-) Siz bir yazar olarak bu kısmı nasıl değiştirirdiniz?
4) Ben olsaydım mitolojik bölümleri de yazardım... Eminim ki Aybek ed-Devedari de yazmak isterdi ama insan bir devletin resmi tarihçisi olunca inandırıcı şeyler yazmak zorunda kalıyor elbette..
5-) Kaleminden etkilendiğiniz, yazarken ilham aldığınız bir yazar var mı? Varsa hangi anlamda sizi etkiledi?
5) Kaleminden etkilendiğim bir yazar olmadı ama belgelerinden ve araştırma mücadelesinden etkilendiğim çok yazar var. Tıpkı ULU HAN ATA kitabını kütüphanelerin tozlu raflarındaki el yazmalarından çıkarıp yazan Prof. Dr. Necati Demir gibi... İtalya'daki arşivlerde bulduğu OSMANLI'DA STATÜLERİ BELİRLEYEN BAŞLIKLAR (ŞAPKALAR) kitabını ülkemize kazandıran Prof. Dr. Kudret Altun gibi... Atatürk'ün yayınlanmasını istediği fakat ölümünden sonra sümen altı edilen 136 kitaptan biri olan MEDLER ve TÜRKLER kitabını yayınlama cesaretini gösteren Prof. Dr. Mehmet Bayrakdar gibi... Ve daha niceleri...
6) Son olarak okurlara ne demek isterdiniz?
Bilimsel ve tarihi eserler okuyanlara tavsiyem; her okuduklarına inanmasınlar... Çünkü gerçek dünya ve dinler tarihini dolayısıyla da insanlık tarihini bildikleri halde saklayan bir küresel grup var. Özellikle erken Türk tarihi öncelikli olarak saklanan konular arasında yer almakta. Göbeklitepe'nin bütün ezberleri bozduğu günümüz şartlarında tarih tekrar yazılmak zorunda.... Saygılarımla.
Bir sonraki söyleyişide görüşmek üzere esen kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder